Yurtdışında ‘”timeshare” yani zaman paylaşımı olarak tabir edilen tatil mülkleri ülkemizde devre mülk olarak bilinmektedir. Ortak mülkiyet ile bir evin kullanımının paylaşımı ise “fractional ownership” olarak bilinir ve kulağa ikisi birbirine benzer gibi gelse de temelde çok farklı şeylerdir. Aralarındaki temel farklara gelecek olursak:
Fark #1: Zaman Paylaşımlarında / Devremülklerde Çok Sayıda Ev Bulunur
Bir devre mülke sahip olduğunuzda genelde hep farklı evlerde kalırsınız. Bu size herhangi bir aidiyet hissi veremeyeceğinden sizin için belli bir süreliğine kiralamış olduğunuz otel odasından farklı olmayacaktır. Ortak mülkiyetli bir ev konseptinde ise her sene kendi evinize veya yazlığınıza gitmekten farkı yoktur. Oradaki eşyalar, size özel olan ve tanıdık olan şeylerdir. Yıllar içinde orada kurduğunuz bağlar, komşuluklar sizin evinize ve çevreye olan aidiyet duygunuzu arttıracağından kendi eviniz gibi benimsersiniz.
Fark #2: Zaman Paylaşımlarında/ Devre mülklerde Çok Daha Fazla Sahip Bulunur
Devre mülk sahiplerinin ortalama sadece %50 si sahip oldukları devre mülkü kendileri kullanır. Evleri kullananların çoğu mülk sahibi olmayan kiracılar olduğundan aynı mülkü kullanan aile sayısı ve dolayısıyla kullanım trafiği çok yoğundur. Ortak mülkiyetli ev sahipliğinde ise evi sadece ortaklar kullanır ve alt kiralamaya genelde izin verilmez. Bu da evin ortaklar tarafından kendi evleri gibi sahiplenilmesini ve boş olduğu her fırsatta dilediği gibi kullanım hakkı vereceğinden daha özel ve keyiflidir.
Fark #3: Zaman Paylaşımlarında/ Devre mülklerin ikinci el satımları zordur
Devre mülk projelerinde ev veya ünite başına satın alım sırasında ödenen para ile o evin veya ünitenin gerçek piyasa değeri arasında çok büyük farklar vardır. Devre mülk projelerinin pazarlama maliyetleri çok büyük olduğundan proje sahipleri çok sayıda insana aynı ürünü pazarlamak zorundadırlar. Ödediğiniz paranın karşılığında aldığınız ile evin gerçek değeri arasında 20 kattan fazla fark vardır. Bu yüzden ikinci el bir devre mülkü satmak imkansıza yakın derecede zordur. Buna rağmen satmayı başarsanız bile devre mülkün zamanla kazanacağı çok büyük bir değer artışı olmayacağından karlı bir yatırım olamayacaktır.
Ortak mülkiyetle alınmış bir evde ise cebinizden çıkan her para o mülkün gerçek piyasa değerini karşılamak için harcandığından siz yatırım olarak o evin gerçek değerine ortak olursunuz. Böylece ilerde satılmak istendiğinde zamanla değerlenen evden edilen kara da hisseniz oranında ortak olacağınızdan akıllıca bir yatırım olacaktır.
Fark #4: Zaman Paylaşımlarında/ Devre mülklerin yönetiminde söz sahibi olamazsınız
Devre mülklerin yönetim kurullarında ev veya ünite sahibi olarak genelde bir söz hakkınız ve yaptırımınız yoktur. Devre mülklerde genelde çok sayıda üye olması ve üyelerin çok az bir hisse oranına sahip olmalarından dolayı genelde devre mülk projesini yapan şirketin karar merci olduğu ve dilediği gibi kararlar aldığı bir yönetim anlayışı hakimdir.
Ortak mülkiyetli ev sahipliği modelinde ise ufak bir grubun ortak karar alabildiği, tüm mal sahiplerinin yönetim kurulu üyesi olabildiği ve herkesin eşit söz sahibi olarak kararlar aldığı demokratik bir yönetim anlayışı vardır.
Fark #5: Zaman Paylaşımları/ Devre mülkleri satın alanlar daha düşük ekonomik güce sahip kişilerdir
Devre mülk sahipleri ile ortak mülkiyet ile ev sahipliğini tercih edenler arasında ekonomik güç olarak fark vardır. Devre mülkler cazip fiyatlarından dolayı çok talep görmelerine rağmen paranın karşılığında alınan hizmet ve kalite oldukça düşüktür. Bu ikinci el satışlarda düşük ya da karsız hatta çoğu zaman zararına satışla sonuçlanması anlamına gelir.
Ortak mülkiyet ile mal sahipliği modeli ise ekonomik olarak daha güçlü kesimlerin tercihidir. Dolayısıyla mülk başına yapılan yatırım daha yüksektir ve para direk olarak mülkün piyasa değerinin karşılığı olarak ödendiğinden kar oranı daha yüksektir. İkinci el satışta ise bu avantajlardan dolayı müşteri bulmak devre mülke kıyasla çok daha hızlı ve kolaydır.
Benzer Mülk Edinme Modelleri Arasındaki Farklar ve Hukuki Altyapıları
Uygulamada ve günlük hayatımızda çoğu zaman birbirinin aynısı zannedilen, aslında birbirlerinden tamamen farklı olan ama genel adıyla devre mülk (timeshare) denen mülk edinme modelleri ve diğer benzer sistemlerin aralarındaki farkların, hukuki altyapılarının ve tüketici haklarının bilinmesi böyle bir yatırıma girmeden önce muhakkak araştırılmalıdır.
Avukat Uğur Yetimoğlu’nun barolar birliğinde paylaşmış olduğu makalede benzer yapıların farklı isimlerde dünyada ve ülkemizde nasıl kullanıldığını, tüketici açısından kanuni hakları detaylı bir şekilde açıklanmıştır.